SENİN VATANIN NERESİ ?

Diziyi seyredilebilir kılmanın, izleyiciyi ekrana mıhlamanın bütün ustalıklı yöntemleriyle işe başlanıldı. Grubun yazılı ve görsel medyasında dizi oyuncularıyla yapılan ilginç röportajlar hız kesmeden sürdürülüyor. Akşamları ekran başında narkozladıkları yetmiyormuş gibi ertesi gün gazetelerinde dizinin yine reyting rekorları kırdığını okutarak bir sonraki bölüm için milleti haftalık kampa alıyorlar!

Doğan Grubunun televizyonu Kanal D ekranlarından Perşembe akşamları temaşaya sunulan “Vatanım Sensin” dizisinden bahsediyoruz. Önceki bölümlerin özetiyle işe başlayalım:

Kolağası Abbas’ın oğlu Binbaşı Cevdet ( Halit Ergenç ) 1912 Balkan Savaşı’nda Selanik’i savunan Türk birliğinde görevlidir. Karısı Azize’yi ( Bergüzar Korel ) hala ilk günkü tutkuyla sevmektedir. Ali Kemal, Yıldız, Hilal adlarında üç çocuklu aile Balkan Bozgunuyla birlikte yüzyıllar boyu Rumeli’yi vatan bilmiş milyonların korkunç trajedisini paylaşacaktır.

Cevdet, düşmanla bir olup Selanik’in düşmesine neden olan Miralay Nazım’la hesaplaşacakken, kan kardeşi Binbaşı Tevfik’in ihanetine uğrar. Miralay’la ihanet ortaklığı yapan Tevfik, düşmandan aldıkları rüşvete tek başına konmak istemektedir. Paragöz Tevfik, miralayla birlikte kan kardeşini de gözünü kırpmadan arkadan vuracaktır. Öldü sandığı Cevdet ağır yaralıdır. Düşen Selanik’le birlikte Yunan’ın eline geçip esir kampına konulacaktır.

O hercümerç içinde akıbetinden haber alınamayan Cevdet’in şehit olduğu düşünülür. Selanik’i terk etmek zorunda kalan Azize, üç çocuğuyla İzmir’e göçer. Kayınvalidesi Habibe de yanlarındadır. Kocasının acısını içinde yaşatan, çocuklarına kol kanat germeye çalışan Azize hemşirelik yapmaktadır. İşe bakın ki Tevfik de İzmir’dedir. Sureti haktan görünerek ailenin koruyuculuğuna soyunmuştur!

Dizinin ikinci bölümü 7 yıl sonrasıyla başlar. Çocuklar büyüdükçe sorunlar da büyümektedir. Aradan geçen 7 yıl içinde Ali Kemal uçarı bir delikanlı, Yıldız, gözü yükseklerde, lüks tutkunu, Hilal ise vatansever, millici birer genç kız olmuşlardır.

15 Mayıs 1919 günü Yunan Ordusu İzmir’e çıkmaktadır. Küçük Asya’nın fatihi pozlarındaki Vasili, işgal ordusunun komutanıdır. Türk Ordusu’nun ele avuca sığmaz binbaşısı Cevdet’i bu bölümde Yunan üniforması içinde İzmir’e ayak basarken görürüz!

O, artık bir Yunan Albayıdır. Karaya ayak basar basmaz ilk nutkunu sıkar: ” Osmanlı öldü. Yaşasın Yeni Yunanistan!” Cevdet’in İzmir’i şereflendirdiği gün oğlu Ali Kemal, işgali protesto ederken yakalanmış, infaz edilmek üzere idam mangasının önüne çıkarılmıştır. Vasili, infazı Albay Cevdet’e verir. Cevdet, gözleri bağlı ve yıllardır görmediği, tanımadığı oğluna silahını doğrultmuştur!

İşgal Ordusunun Türk albayı Cevdet, bu topraklardaki kadim Helen uygarlığının mirasçısı Yunan adaleti ve şefkati adına isyancıyı bağışlar! Dizinin senaristi ve yönetmeni öyle uygun görmüş olmalı ki infazın affa dönüştüğü sahnede Azize, Ali Kemal, Cevdet, kızlar maile kamera karşısındadırlar.

Vasili, sadakatini defalarca ispat etmiş Albay Cevdet’e, ailesiyle beraber kendisine tahsis edilen konakta kalma onurunu bahşeder. İşgal İzmir’inde Vasili familyası ev sahibi, Cevdet ailesi konuktur! Akşam yemeklerinde Vasili ile Cevdet “Büyük Yunanistan” şerefine kadeh kaldırmaktadırlar. Bu arada Vasili’nin oğlu Leon’un gözü pek, Yunan mitolojisi ve çağdaş edebiyata derinliğine vakıf entelektüel bir teğmen, Ali Kemal’in ise Tefeci Simon’un fedailiğini, tahsilatçılığını yapan, İzmir batakhanelerinde racon kesen bitirim olarak resmedildiğini okurlarımıza hatırlatalım.

Konaktaki geniş ailenin üç erkeği her sabah gösterişli üniformalarıyla Yunan karargahına, Azize Hemşire ile Hilal hastaneye gitmektedirler. Cevdet’in küçük kızı Hilal, millicilik yolunda mesai harcarken büyük kızı Yıldız, işgal komutanının oğluyla çoktan mercimeği fırına vermişlerdir. Konak arkadaşlığından yatak arkadaşlığına sıçrayan aşk kıvılcımı suyun iki yakasını birleştirivermiştir!...

İzleyicilerin milli gururunu –şimdilik- daha fazla incitmemek, safderun ekran tutkunlarını uyandırmamak için araya bazı tatlandırıcılar konulmuyor değil. Yunan’a esir düşen Cevdet’in aslında hain olmayıp, Eşref Paşa ( kim ise ) tarafından milli görev için esir kampında ikna edilmesi, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasına Cevdet’in gizliden sevinmesi, Amasya Genelgesi’nin yarattığı heyecan türünden sakinleştiricilerin dizinin Helen severlik üzerine kurgulanan ana tezini örtmeye yetmediğini belirtelim.

Yunan Komutanı Vasili, karısı Veronika, mahdumları Leon ile Albay Cevdet’in ailesi kıyaslandığında dizi seyircilerinin Yunan tribününü tercih edeceğini peşinen söyleyebiliriz. Ulusal onuruna düşkün, İyonya Fatihi havalarındaki Vasili, yitirdiği ilk oğlunun özlemiyle yanan acılı anne, erdemli eş Veronika, Helen ırkının fiziki ve entelektüel simgesi Leon bir tarafta, Yunan Albaylığı ve Azize’nin kocalığı olmak üzere iki şapkalı, iki kimlikli Cevdet, bitirim oğlu, Türk doktorla nişanlandığı geceyi Leon’un odasında geçiren Yıldız, asi kız Hilal diğer tarafta ve her iki aile aynı konakta…

Önceki yılların “Kırık Kanatlar”, “Yabancı Damat”, “Elveda Rumeli” gibi dizileriyle Türk milletinin derin bilinçaltını, milli şuurunu, ortak yön duygusunu köreltmeye yönelik kültürel radyasyonun son numunesinin -şimdilik- özetini burada keselim ve artık sorulara geçelim :

-Milli Mücadeleye örtülü katkı için illa Yunan üniforması mı giymek gerekiyor ?

-Dizinin en kötü karakteri olarak niçin Albay rütbeli bir Türk subayı seçilmiştir? Tevfik, Türk üniforması içinde niçin hep Türk askerini, Türk subayını katletmektedir? Namusu dairesinde (!) gazinolarda sahneye çıkan Eftelya’ ya niçin askıntı olmaktadır? Albay Tevfik’in şahsında Türk üniformasına hangi niyetle yuh çektirilmektedir?

-Gizli Kuvvacı (!) Cevdet’in kızı niçin işgal komutanının oğlunun kucağına oturtulmaktadır!

-Dizide antik dönem tanrıçaları gibi tasvir edilen Veronika’nın trajedisi ile Leon’un Türk kızına tutkulu aşkı üzerinden oluşturulacak algı ile ; “ Bırakalım bu 12 mil ve Kıbrıs takıntısını. Yeter ki Türk kızı ile Yunan genci vuslata ersin” algısı mı oluşturulmak istenmektedir?

- İzmir’in işgalinin ilk günü Kordon’a ayak basar basmaz başlayan Türk katliamı tarihsel bir gerçeklik iken, bu acımasız kıyım Vicdani Retçi Yunan neferi Andreas üzerinden aklanmak mı istenmektedir?

-Türk kızları, kendi haneleri dururken niçin Marika’ların mekanında görücüye çıkarılmaktadır?

-İşgal İzmir’inde bile olsa Yunan subayına, Müslüman Türk kızının nişanlısı Başhekim Mustafa Sami’ye ve ağabeyi Ali Kemal’e; “Bu nisan olmayazak! ” postası niçin attırılmaktadır?

- İzmir’de ve Anadolu içlerine ilerleyişlerinde, Mustafa Kemal’in; “ Katiller sürüsü “ olarak tanımladığı Yunan Ordusunun yaptığı tecavüzler ve uyguladığı vahşet, Yıldız’ın Leon’a, Eleni’nin Ali Kemal’e aşkı ile niçin perdelenmek ve dengelenmek istenmektedir?

-Dizide esas olan karmaşık bir aşk hikayesi ise mekan ve dönem niçin 1919 İzmir’i olarak seçilmiştir?

-İzmir’in işgalini ‘Kara Gün’ olarak tanımlayan Türk algısını, Leon - Yıldız aşkı üzerinden ‘Sevginin Miladı’ olarak değiştirmek mi amaçlanmıştır?

Toplum mühendisliğinin son derece etkili bir örneği olarak gündeme getirdiğimiz algı dizisiyle ilgili kuşkusuz daha çok şeyler söyleyebilir, soruları daha da uzatabiliriz. Dizinin sonraki bölümlerinde neler yaşanacağı, kimin elinin kimin cebinde olacağı, suyun iki yakasından aşıkla maşukun ilerleyecek muhabbetini dengelemek için hangi tatlandırıcıların kullanılacağını bir yana bırakıp işin esasına dönerek dizinin senaristine, yapımcısına, Kanal D’ nin sahiplerine müştereken ve müteselsilen soralım:

 

SİZİN VATANINIZ NERESİ ?  

 


Av. Hüseyin Özbek - 14 Aralık 2016

Eserler/Kitaplar

HAKİMİYETİ MİLLİYE Mİ HAKİMİYETİ KÜLLİYE Mİ ANAYASA’YI CUMHURİYET ÖNCESİNE GÖTÜRMEK REJİM NE ZAMAN DEĞİŞTİ? SIRÇA KÖŞKÜN KIRILAN CAMI 31 MART’IN İNTİKAMI JÖN TÜRKLERDEN JÖN TÜRKİYELİLERE KENT BİLİNCİ Mİ ETNOFEODAL DAYATMAYA TESLİMİYET Mİ TÜRK SERMAYESİNDEN TÜRKİYELİ SERMAYEYE ÇANAKKALE CENTİLMENLER SAVAŞI MIYDI ? MİLLET MALIDIR TÜRK HALKI GAZZELİ GÖÇÜNE Mİ HAZIRLANIYOR ÜÇÜNCÜ ERMENİ DALGASI SINIRLARI ZORLARKEN TÜRK KİMLİĞİNİ TUTSAK ALAN BEDEVİ SOSYOLOJİSİ TARİHÇİLİK BAŞKA MEDDAHLIK BAŞKA ARAÇSALLAŞTIRILAN YARGI SİLAHA DÖNÜŞTÜRÜLEN HUKUK KONSOLOSLUK MAHKEMELERİNDEN SÖMÜRGE YARGISINA FETÖ’YE KİMLER YOL VERDİ DEMOGRAFİK ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞTÜRÜLEN ZAVALLI ÜLKEM 101. YILINDA MÜBADELEYE BAKIŞ CUMHURİYET ŞEHİDİ UĞUR MUMCU “ÜÇ TARZI SİYASET”İ YENİDEN HATIRLAMAK ASKER DÜŞMANLIĞININ GENETİK ŞİFRELERİ NOEL KUTLAMASI MI ETNİK AYRILIKÇI MANİFESTO MU ZEYTİNDAĞI’NDAN GÜNÜMÜZE ÇÖLDE DEĞİŞEN BİRŞEY YOK KIZILCA GÜN GÜNEYDOĞUDAN ÖYKÜLER CUMHURİYET ŞEHİDİ NECİP HABLEMİTOĞLU YER EKSİ İKİ İHANETE ÖVGÜ YARIŞI ATTİLA OLMAYAN TÜRK TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNE İNTİHAR SALDIRISI İHANET SİMGELERİNİ ANITLAŞTIRMANIN DAYANILMAZ SAKİLLİĞİ BİR BAŞKA AÇIDAN YEREL YÖNETİM STARBUCKS MU ZEMZEM Mİ BİLGE DİPLOMATIN ARDINDAN SİVİL ANAYASA MI EMİRNAME Mİ TÜRKİYE`NİN CUMALARI VAHDETTİN`İN 100.YIL RÖVANŞI KURTULUŞA LANET İŞGALE DAVET SİVİL SOSLU TAKUNYA ANAYASASI DEMOGRAFİK SUİKAST MADIMAK ASLINDA NE İDİ LOZAN’IN 100. YILINDA SEVR ÇAĞIRMA SEANSLARI MİLLİ MÜCADELENİN İSYAN MANİFESTOSU MANKURTLAŞIRSAN YOK OLURSUN KURTULUŞUN İLK ADIMINA SÜRÜLEN LEKE TAŞIYAN MI TAŞINAN MI KAZANÇLI DEPREM ÜZERİNDEN TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ CUMALAR YİNE YANILTMADILAR 31 MART’IN DERİN KÖKLERİ ÇANAKKALE'Yİ DENİZDEN OKUMAK İSTİKLÂL MARŞI 102 YAŞINDA ÜÇ DEVRİM YASASI ÇÜRÜTÜLEN KURUMLARIN YANILTICI ALTERNATİFLERİ ÜZERİNE KARARGAHTA KUŞATILIP KIŞLAYA HAPSOLMAK POSTMODERN DERSİM HAREKATI BOZKURT ÖDÜLÜNDEN BOZKURT ÖDÜNÜNE DEPREM ÜZERİNDEN SURİYELİ PAZARLAMAK BAROLARIN SIĞINMACI SORUMLULUĞU JEOPOLİTİK İLE TEOPOLİTİK ARASINA SIKIŞMAK Mütareke Döneminin İşbirlikçileri Kuruluş Mimarisi CEMEVİ SALDIRISI NOTLARI Bağımsızlık belgesi: Lozan ZAHO ÜZERİNDEN TÜRKİYE `YE KUMPAS DOGA İLE KAVGA EDİLMEZ İŞGAL MECLİSİNDEN KURTULUŞ MECLİSİNE TERMİNOLOJİK ALIŞKANLIKTAN DÜŞÜNSEL TUTSAKLIĞA TÜRKLERİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN “KADERİN ADAMI” Yüz yıllık Onur MİLLİ KURTULUŞUN GAZİ MECLİSİ BİR İHANET KRONOLOJİSİ RUSLARIN KILIÇ HAKKI NE ZAMAN İBADETE AÇILACAK TEKALİF-İ MİLLİYE DEVLETTEN PARA ALMAYAN ADALET BAKANI SURİYELİLER NASIL KALICILAŞTIRILIR MANDADAN EVVEL İSTİKLAL Dördüncü Bozgun Utancı Anıtlaştırma KUVVETLER AYRILIĞINA DÖNÜŞ İHTARI GÜLE GÜLE ÇAĞDAŞ NASREDDİN HOCA BENİ BURAYA GÖMÜN OĞLUM ÜŞÜR İKİNCİ SARISÜLÜK CİNAYETİ LOZAN ANTLAŞMASI'NIN 92. YILDÖNÜMÜ PROVASI YAPILAN ŞAHADET ŞAM’DA CUMA NAMAZINDAN ANKARA’DA CENAZE NAMAZINA 9 Haziran’da İnebolu’da olmak 7 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÜZERİNE TÜRK SOLUNU SİYASAL KÜRTÇÜLÜĞÜN MARABASI YAPMAK SON UMUDUMUZ ANZAK BEYAZ PERDEDEN SIKILAN TAŞNAK KURŞUNU SÖMÜRGE SOLUNUN TURNUSOL KAĞIDI Ters Orantılı Etnik Denklem Türk Kalesi Yıkılırken MAĞDURİYET Mİ HUKUK TANIMAZLIK MI ORTA OYUNU ORTADAN KALDIRILIRSA SÖMÜRGE EKONOMİSİNİN SÖMÜRGE HUKUKU FLAMAN`IN KOYUNU SONRA ÇIKAR OYUNU ANAVATAN AHISKA VATAN TÜRKİYE AYDIN DOGAN MEDYADAN ÇEKİLİRKEN ŞEHİT KAYMAKAM KEMAL BEY PREVEZE Mİ İNEBAHTI MI TÜRK KOVULUNCA GERİDE TÜRKİYE KALIR MI ÜÇÜNCÜ TAŞNAK TAARRUZU TAHSİN ÇAVUŞ `UN ÖLDÜĞÜ GÜN KEREM`İN DÜDÜĞÜ AMA ÖLMEMİŞ DEĞİL Mİ BABA SEN ÇÜRÜMENİN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN ABİDİN? Kürdistan bayrağını göndere ve sineye çekenler –çektirenler – üzerine fütürist bir deneme İMAJ BOZULMASI YA DA “EROL TAŞ” LAŞTIRMA HÜSEYİN MASKELİ YEZİTLİK Ya da ALMAN ALEVİLİĞİ İHTİHAR BELGESİNİ YIRTAN MECLİSTEN ARDINDA İNTİHAR MEKTUBU BIRAKAN MECLİSE SENİN VATANIN NERESİ ? KIRIKÇI İSMAİL AĞA ÜÇÜNCÜ BALKAN BOZGUNU DAYATMASINA HAYIR MANİCİ BAŞI LOZAN ANTLAŞMASI `NIN 93. YILDÖNÜMÜ GÜL DESTİ GÜLÜM DESTİ ODUNUN KURUSU SUYUN DURUSU İSTANBUL BAROSU LAİKLİK PANELİ TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI KERKÜK BARZANİ’YE HOYRATLAR BİZE Mİ? CHP ’NİN YERİNE TAKLİDİ Mİ KONDU? MEZHEP MAKYAJLI ETNİK STRATEJİ UYUM MUCİZESİ Din Makyajlı Etnik Strateji AYRIŞMA DİNAMİĞİ NASIL İMAL EDİLİR SECCADEYİ İSLAMIN KABE’ SİNDEN KAPİTALİZMİN KABE’SİNE ÇEVİRMEK TÜRK ULUSUNU YENİDEN ERGENEKON’A KAPATMAK Postmodern Açılımın Turfanda Meyvesi MEHMET’İ HANGİ KURŞUN ÖLDÜRDÜ  TÜRKİYE’NİN SERMAYESİNDEN SERMAYENİN TÜRKİYE’SİNE İngilizce Ninnilerle (Uyutayım seni, büyüteyim seni, eğiteyim seni...) 90. Yılında Lozan İngilizce Ninnilerle
Yol Tarifi