1915’ten günümüze Çanakkale Zaferinin kültürel algısı konferansı
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü etkinlikleri
yurt genelinde devam ediyor.
Türk milletinin geleceği için dönüm noktası olan bu unutulmaz zafer hakkında, Yeditepe
Üniversitesi tarafından konferans düzenlendi.
“Çanakkale” konulu serginin açılışı yapıl-
dıktan sonra Türkiye’nin tanınmış hukukçularından Av. Hüseyin Özbek,
“1915'ten günü-
müze Çanakkale'nin kültürel algısını" anlattı.
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tülay Alim Baran’ın açılış
konuşmasının ardından İSTEK Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi Kurucu ve Onursal Baş-
kanı Bedreddin Dalan söz aldı. Çanakkale Zaferi’nin siyasi ve askeri yönü nedeniyle
Türk tarihinin en önemli savaşlarından biri olduğunu belirten Dalan,
“O gün insanlık tari-
hinde en kanlı savaş oldu. Türklüğün var olma ya da yok olma mücadelesi verildi. Müt-
hiş bir insan kaybı var. Eğitimli insanlarımızı, gençlerimizi kaybettik” dedi.FETÖ’cüler yüzünden yurt dışında yedi yıl kalmak zorunda kaldığını anlatan Dalan,
şöyle konuştu: “Bu örgüt binlerce insanımızı harcadı. Yüce dinimizi kullandılar. Çanak-
kale’ye gelen düşmandan farkları yok. Türk düşmanları, kahramanların anılarını yok et-
mek için bazı tarikatlar kurdular. Şehitleri görmemezlikten geldiler, şehitlerin hakkını yi-
yenler cennete giremez.”
Zafer kazanılmasaydı Sevr 1915’te gelirdi
Av. Hüseyin Özbek de İnan Kıraç salonundaki etkinlikte “1915'ten günümüze Çanak-
kale'nin kültürel algısını" anlattı. 1912 Balkan bozgunuyla 500 yıllık Türk Vatanı Ru-
meli’nin birkaç ay içinde kaybedilmesinin Türk insanında ruhi çöküntüye neden oldu-
ğunu, halkın, bozgunun sorumlusu olarak gördüğü askere düşman olduğunu anımsatan
Özbek, şöyle konuştu: “Subaylar üniformayla sokağa çıkamaz oldu. Balkan bozgununu
telafi eden Çanakkale Zaferi, umudunu kaybetmiş bir ulusa yeniden güven kazandırdı.Türk ulusu askeriyle barıştı.Üniforma, halkın gözünde yeniden bir gurur simgesine dö-
nüştü.Tarihte bazı insanlar ender doğar. Mustafa Kemal bunlardan biridir. Türk askeri,
yüksek sevk ve idare yeteneğine sahip komutanına güvendi ve zaferi kazandı.
Zafer kazanılmasaydı Sevr çok erkenden, 1915 yılında gelirdi.
” Emperyalist devletlerin
1. Dünya Savaşı sonucu, Hasta Adam dedikleri Osmanlı İmparatorluğunun enerji zengini
coğrafyasını paylaşmak ve Türkleri son vatanları olan Anadolu’dan çıkarmayı amaçladık-
larını anlatan Özbek, şunları söyledi: “Emperyalistlerin parçalayıp, mirasını paylaşmak
istedikleri Osmanlı Devletinin savaşın dışında kalması olanaksızdı. Osmanlı, kendisini
asla istemediği bir savaşın ortasında bulmuştur. Büyük Savaşa adeta sürüklenmiş ve so-
nuç olarak katılmak zorunda kalmıştır.”
Günümüzde Çanakkale Zaferini resmi tarihin abarttığını, aslında ortada bir zafer olmadı-
ğını, çok sayıda yetişmiş insanın bu savaşta kaybedildiğini söyleyen belli bir kesimin ol-
duğunu,bu anlayış sahiplerinin, kitaplar, belgeseller ve dizilerle bu büyük zaferi gölgele-
meye çalıştıklarını belirten Hüseyin Özbek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunlardan biri,
Sinan Çetin’in ‘Çanakkale Çocukları’filmidir. Bu tür diziler, filmleri, edebiyat eserleri ve
sözüm ona araştırma yazıları, Türk Askerinin şanlı zaferini kasıtlı olarak değersizleştir-
meye yönelik, toplum mühendisliği çalışmalarıdır ve Türk düşmanlığıdır. Çanakkale üze-
rinden Türk kimliğine, milli bilincimize kültürel saldırılardır. Bu tür çalışmaları Sinan
Çetin ve Mehmet Altan yapıyorsa dikkatli olmak,ardında başka şeyler aramak lazımdır.”
Yeditepe Üniversitesi’nde düzenlenen konferansı öğrenciler ve seçkin bir davetli toplu-
luğu takip etti. (Hüdavendigâr Onur)